Çalışanların sağlıklı ve güvenli çalışmalarını sağlamak üzere alınması gereken tedbirler dizisidir. İşyerlerinde işin yürütümü sırasında, çeşitli sebeplerden kaynaklanan, çalışanların sağlığına ve güvenliğine zarar verebilecek şartlardan korunmak amacıyla yapılan sistemli ve bilimsel çalışmalardır. ILO ve WHO’ ya göre İş Sağlığı ve Güvenliği Bütün mesleklerde çalışanların bedensel, ruhsal ve sosyal iyilik hallerinin korunması, geliştirilmesi ve en üst düzeyde sürdürülmesidir. İşin insana ve işçinin kendi işine uyumunun sağlanmasıdır.
Birleşmiş Milletlere Göre İş Sağlığı ve Güvenliği İş sağlığı ve güvenliği bir insan hakkıdır. Bu sözleşmenin taraf devletleri, Herkesin adil ve elverişli çalışma koşullarında, Özellikle güvenli ve sağlıklı ortamlarda çalışma hakkını tanırlar. B.M. Uluslararası Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi, 1975 (M. 7)
Ülkemizde iş güvenliği kavramı çoğu zaman sosyal güvenlik kavramıyla karıştırılmaktadır, halbuki iş güvenliği tanımı genel anlamda, yalnızca çalışanların değil tüm işletmenin ve üretimin de güvenliği düşünülerek üç ayrı alandaki çalışmaların birleşimi olarak kabul edilmektedir.
• İş Güvenliği : İşin devamlı ve çalışanlara zararlı olmamasıdır.
• İşletme Güvenliği : İşyerinin çalışma şartlarına uygun şekilde düzenlenmiş, yapılan işe göre gerekli güvenlik önlemlerinin alınmış olması halidir. • Üretim Güvenliği : İş yerinde üretilen maddelerin satışının devamlı olması, ürünün de çalışana ve topluma zarar vermeyecek şekilde muhafaza edilmesidir
İş Sağlığı ve Güvenliği Politikası
Hedefi: Çalışanın en temel hakkı olan, yaşama hakkı ve sağlığını korumak için güvenli bir çalışma ortamı sağlamaktır.
Strateji:
* Sağlığı bozucu faktörleri tespit etmek
* Bireysel özellikler değerlendirmek
* İşyeri ortam faktörleri belirlemek
* Bu faktörleri kontrol etmek, olumsuz faktörleri olumlu hale getirmek
İş Sağlığı ve Güvenliği Politikasının Başarılı Olması için Yapılması Gerekenler:
Devlet, işçi ve işverenin üçlü katılım sağlanmalı,
Ulusal kalkınma hedefleri ile uyumlu olmalı,
İlgili mevzuat hazırlanmalı, Kurumsal ve mali kaynak olmalı,
Taraflar ve toplum bilgilendirilmeli, Gönüllü katılım özendirilmeli,
Sürekli gözden geçirilmeli.
Dünyada İSG Tarihçesi
Taş ocakları ve madenlerde İSG
• Hastalanan, kaza geçiren ve ölenlerin yerlerine başkaları bulunabiliyordu.
• Bu nedenle çalışanların hastalanması veya ölmesi toplumun ilgisini çekmiyordu.
• Eski Mısır’ da mimar-mühendis olarak çalışan hekim ve rahip olan İmhotep M.Ö. 2780 yıllarında, piramitlerin yapımı esnasında meydana gelen kazalarda çok sayıda ölenlerin olduğuna ve çalışanlarda bel incinmeleri şeklindeki sağlık sorunlarına işaret etmiştir.
• Heredotus (M.Ö. 484-425) ilk kez işçilere yeterli besin verilmesi üzerinde durmuştur.
• Aristoteles (M.Ö. 384 -222) koşucuların hastalıklarından söz etmiş, gladyatörler için özel diyet önermiştir
• Plato (M.Ö. 254-184) bazı esnaf ve zanaatkarların çalışma pozisyonlarından ileri gelen şekil bozuklukları ile ilgili bilgi vermiştir.
• Hippokrates (M.Ö. 460-370) ilk kez kurşunun zararlı etkileri üzerinde durmuş, kurşun koliğinden söz ederek onu tanımlamış, aynı zamanda halsizlik, görme bozuklukları ve felçler ile kurşuna maruziyet arasında ilişki bulunduğuna dikkat çekmiştir.
• Nicander (M.Ö. 200) Hipokrates’in çalışmalarını genişletmiş, kurşun koliği ve kurşun anemisini incelemiş ve bunların özelliklerini tanımlamıştır. Bu dönemde yapılan çalışmalar sağlık ve güvenlik sorunlarının saptanması ve tanımı ile sınırlı kalmamış, zararlı etkilerden korunma yöntemleri de geliştirilmiştir.
• Pliny, (M.S. 23- MS 79) çalışma ortamındaki tehlikeli tozlara karşı çalışanların korunması amacıyla maske yerine geçmek üzere başlarına torba geçirmelerini önermiştir.
• Juvenal (M.S. 60-140) demircilerin göz lezyonları ile ayakta durarak çalışanların varislerinden söz etmiştir.
• Georg Agricola (1490-1555) “De Re Metallica” adlı yapıtında, madencilerde ortaya çıkan hastalıkları tanımlamış, bunlara karşı korunma önlemlerini anlatmış, toza karşı maden ocağının havalandırılmasından, iş kazalarından ve korunma yöntemlerinden söz etmiştir.
• Paracelsus (1493-1541) madencilerde ve baca temizleyicilerinde meslek hastalıkları saptamış, “De Morbis Metallicis” adlı kitabında, bu gün pnömokonyoz diye bilinen kronik akciğer hastalıklarının klinik tablosunu çizmiş ve “meslek hastalıkları riskinin artması, endüstriyel gelişmenin gerekli ve birlikte olan sonucudur” demiştir.
• İş sağlığının babası olarak bilinen İtalyan hekim Bernardino Ramazzini (1633-1714), Modena Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde epidemiyoloji profesörü olarak görev yapmıştır. Daha önceki yıllarda Modena ve Padua şehirlerinde doktorluk yaparken işyerlerini ziyaret etmiş ve buradaki gözlemlerini de ekleyerek ”De Morbis Artificum Diatriba” adlı kitabını yazmıştır.
**Ramazzini, o dönemde var olan hemen her meslek grubunun sağlık risklerinden, risklere karşı alınacak güvenlik önlemlerinden, ve hatta işçinin çalışma pozisyonu, iş-işçi uyumu gibi ergonominin temel ilkelerinden söz etmiştir.
**Hipocrat çağından bu yana, hastalara sorulan klasik soruların (anamnez) yanına “ne iş yapıyorsunuz?” sorusunu ekleyerek genel kural haline getiren Ramazzini, hastalık ile iş arasında ilişki kurarak, etiyolojik faktörü saptamayı amaçlamıştır.
Burada siz değerli okurlarımıza aktarmak istediğim isg politikası ve isg dünya tarihi hakkında bilgi vermek özgün ve içeriği verimli bir yazı yazmaktır.
YAZAR : İNŞ.MÜH. FURKAN SÜRMELİ
